Eğitmenim
Türkçe ve Türk Dilleri Ailesi. Popupb
Eğitmenim
Türkçe ve Türk Dilleri Ailesi. Popupb
Eğitmenim
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


Öğreniyoruz, Öğretiyoruz, Paylaşıyoruz ve KAZANIYORUZ...
 
AnasayfaAramaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Türkçe ve Türk Dilleri Ailesi.

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Draquinq
Admin
 Admin
Draquinq


Mesaj Sayısı : 263
Kayıt tarihi : 13/10/10

Türkçe ve Türk Dilleri Ailesi. Empty
MesajKonu: Türkçe ve Türk Dilleri Ailesi.   Türkçe ve Türk Dilleri Ailesi. Icon_minitimePtsi Ekim 18, 2010 5:09 am

Türkçe

Türkiye Türkçesi, Altay Dilleri içerisinde Türk dil ailesinin Oğuz Grubu'na mensup lehçedir Anadolu, Kıbrıs, Balkanlar ve Orta Avrupa'da geniş yayılım alanı bulmuş olup, Türkiye Cumhuriyeti, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Güney Kıbrıs Rum Kesimi, Makedonya ve Kosova'nın resmî dilidir

Türkçe ve Türk Dilleri Ailesi. 1-5

Sınıflandırma
<blockquote>Resmi durumu
</blockquote>
Türkçe Türkiye'nin ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin resmi dilidir Türkiye'de Türk Dil Kurumu, Atatürk tarafından 1932 yılında Türk Dili Tetkik Cemiyeti olarak bağımsız bir organ olarak kurulmuştur Türk Dil Kurumu dilin sadeleşmesi, yabancı kökenli sözcüklerin değiştirilmesi (özellikle Arapça ve Farsça) için çalışmıştır 1978 Dil yasasına göre Türkçe Kosova'da resmi dildi Şu anda sadece Kosova'nın Türk çoğunluğunun yaşadığı bir kent olan Prizren'de resmi dildir Diğer bölgelerdeki resmiyeti ortadan kaldırılmıştır

<blockquote>Kullanımı
</blockquote>
1960'larda iş gücüne ihtiyaç duyan Avrupa kapılarını büyük ölçüde Türklere açmış ve Türkiye'den Avrupa'ya yoğun bir göç yaşanmıştır I Dünya Savaşı sonrasında Balkanlar'da yaşamaya devam eden Türkler ile birlikte bu insanların sayısı günümüzde neredeyse 6 milyona ulaşmıştır ve büyük bir çoğunluğunun ana dili Türkçedir Amerika ve Avustralya'da ise yaklaşık 200 bin kişi Türkçe konuşmaktadır Böylece Türkçe (Türkiye Türkçesi), Türkiye ve KKTC dahil tüm dünyada ana dil olarak yaklaşık 71 milyon kişi tarafından konuşulurken, bu sayı Türkiye Türkçesini ikinci dil olarak konuşanlarla birlikte tahminen yaklaşık 80 milyonu bulmaktadır

Türkçe ve Türk Dilleri Ailesi. Wol_errorBu resim küçültülmüştür. Resmi orjinal boyutlarında ( 1360x626 ) görmek için tıklayınız.
Türkçe ve Türk Dilleri Ailesi. 2-6



UNESCO, 1980'li yıllarda yaptığı araştırma sonucu tüm Türk lehçelerini 200 milyon kişinin konuştuğunu ortaya çıkardı Ancak buna Türk lehçelerini ikinci ya da üçüncü dil olarak konuşanlar da dahildi Aradan geçen çeyrek asırda Türkçe konuşan nüfus önemli oranda arttı Günümüzde yaklaşık 210 milyon kişinin Türkçeyi ve diğer tarihi lehçelerini ana dili olarak konuştuğu üzerinde durulmaktadır Buna Türkiye Türkçesini de içeren Türk lehçelerini ikinci veya üçüncü dil olarak konuşanlar da dahil edilecek olsa, bu sayı gözle görülür derecede artacaktır Bu nedenle Türkiye Türkçesinin en çok konuşan kişi sayısına sahip olduğu Türk Dilleri Ailesi, tüm lehçeleri ile dünyanın en çok konuşulan dil ailelerinden birini oluşturmaktadır

<blockquote>Tarihsel Gelişimi
</blockquote>
Orta Asya'dan, Anadolu'ya

Altay Dağları civarından kaynaklanan dil, onu kullanan göçebe kavimlerin doğuda Japonya'ya, batıda ise Avrupa'ya doğru hareketiyle yayılmıştır Afganistan ve Batı Çin civarında Moğolca; Rusya, Güney ve Güneydoğu Çin bölgesinde Tunguz; eski Rusya ülkelerinden batıda Türkiye'ye, güneyde ise İran'a yayılan bir alanda ise Türki diller olarak değişmiştir Güneyde bulunan başlıca Türki diller Türkçe, Azeri Türkçesi ve Türkmen Türkçesidir Oğuz boylarının kullandığı Gagavuz lehçeleri ve İran kaynaklı Horasan lehçesi, Türkiye lehçesi ile birlikte bugünkü Türkçenin bölümlerini oluşturmaktadır

Divân-ı Lügati't-Türk, Türk kültürün ilk Türk dilini anlatan ve yazılan Sözlük eseri dir ve Kaşgârlı Mahmud tarafından 25 Ocak 1072'de yazılmaya başlanmış ve 10 Şubat 1074'te bitirilmiştir Bu kitap içinde bu tümce bulunuyor "Türk dilini öğrenmek çok gerekli bir iş olur" Türkçenin zengin gramer özelliklerini ilk ve en çarpıcı biçimde yansıtıyor

Türkçenin kullanım alanını genişleten bir başka Karahanlı Devleti'nin mensubu, ikinci bir Türk ve Türkçe kültür abidesi olan Yusuf Has Hacib dir Yusuf Has Hacib, Kutadgu Bilig adlı eseri ile Türk dil birliğinin diğer önemli yazılı temelini attı(1069-1070 yılarında bu Türkçe eseri tamamlandı)

13/14yy yaşamını süren Yunus Emre Türkçenin, özellikle Türkçe şiir dilinin temel ustası ve abidesi(anıtı) olmaktadır

Yunus Emre'nin edebiyat tarihi bakımından, önemli bir yanı da Anadolu'da, Türkçe şiir dilinin öncüsü olması ve tasavvuf sorunlarını yalın, kolay anlaşılır bir dille söyleyişi nedeniyledir Şiirlerinin ölçüsü, Türkçenin ses yapısına uygun aruz olmakla birlikte söyleyişi akıcı, sürükleyici bir nitelik taşır Tasavvufun en güç anlaşılır kavramlarını, Türkçenin ses yapısına uygun biçimde dile getirir, şiirinde duygu ve düşünce birliğinden oluşan bir derinlik görülür

Hacı Bayram Veli 14/15yy Anadoluda yaşamını süren Türk mutasavvıf ve şair olarak, eserlerini Türkçe olarak yazmakta oldu ve Türkçe kulanımını Anadoluda önemli şekilde etkiledi

<blockquote>* Altay dil ailesi
o Türkçe dil kolu
+ Güney dilleri
# Balkan Gagavuz Türkçesi (Türkiye ve Türklerin yaşadığı Avrupa ve Amerika kıtalarını bazı bölümleri)
# Gagavuz Türkçesi (Moldovya)
# Horasan Türkçesi (İran)
# Türkiye Türkçesi
# Azeri Türkçesi
# Kazak Türkçesi
# Türkmen Türkçesi
# Kırgız Türkçesi
# Özbek Türkçesi
# Tatar Türkçesi
# Uygur Türkçesi
</blockquote>
Türkçe ait olduğu Altay Dil Ailesi'nin en çok kişi tarafından kullanılan dilidir 5500-8500 yıllık bir geçmişi olduğu sanılmaktadır Azeri, Türkmen, Tatar, Özbek, Başkurti, Nogay, Kırgız, Kazak, Yakuti, Çuvaş gibi bölümleri vardır

Örnek olarak yazılı Türkçe üzerine kaynaklarda (MÖ 1766 yılık çin kronikinde) ilk kez tutanaklarda tanrı , Ordu , kılıç ve kut (mutluluk) sözcükleri bulunulmaktadır

Moğolca, Mançu-Tungus, Korece ve Japonca ile yakın ilişkisi vardır Bazı bilimadamları, ilişkinin ödünç alınmış sözcüklerden kaynaklandığını ve temelli olmadığını iddia etmiştir Son zamanlarda yapılan karşılaştırmalı çalışmalar, bu tezin hatalı olduğunu, Türkçe ve Japonca'nın temel ilişkilerinin bulunduğunu kanıtlamıştır[1]

Dil örnekleri klasik Eski Türkçe Kültürü (Göktürk 6/7/8yy ile Orhun yazıtları) ve Türkiye Türkçesi Kültürü


<blockquote>Göktürkçe
</blockquote>
Türk Oğuz beğleri, budun, eşidin; üze Kök Tengri basmasar, asra yir telinmeser, Türk budun, ilinin, törünün kim artatı(r)?


<blockquote>Türkiye Türkçesi
</blockquote>
Türk Oğuz beyleri, ulus, işitin; üzeride Gök Tanrı basmasa, altta yer delinmese, Türk ulusu, ülkeni, töreni kim atar?

<blockquote>Dil Devrimi
</blockquote>
Türkiye Cumhuriyeti'nin uluslaşma sürecini tamamlayan Türk Devrimi'nin ya da Atatürk devrimlerinin en önemli basamaklarından ilki Cumhuriyet'in kuruluşundan 4 yıl sonra yapılan harf devrimi, ikincisi de Cumhuriyet'in kuruluşundan 9 yıl sonra yapılan Dil Devrimi'dir

Dil Devrimi kısaca, Türkçe ile düşünmeyi, Türkçenin bütün, bilim, sanat ve teknik kavramları karşılayacak yolda gelişmesini sağlayan eylemdir

Dilbilimci Kâmile İmer "Dil Devrimi nedir?" sorusunu şöyle yanıtlıyor:

Dili daha çok yerli öğelerin egemen olduğu bir kültür dili durumuna getirmek amacıyla yapılan ve devletin desteğini kazanmış olan ulus çapındaki dili geliştirme eylemine 'dil devrimi' adı verilmektedir (Dilde Değişme ve Gelişme Açısından Türk Dil Devrimi, TDK Yayınları, Ankara, 1976, s 31 ve ötesi)

Her insan düşüncesini sözcükler arasında bağ kurarak oluşturduğu tümcelerle aktarır, bu açıdan bakınca Dil Devrimi aynı zamanda düşüncenin yenileşmesidir

İmer'in söylediği gibi, "Dil Devrimi'nin gerçekleşmesini sağlayan etkenler, aynı zamanda onun amaçlarını ortaya koymaktadır Uluslaşma etkeni dili yabancı öğelerden temizleme amacını, öteki de kültür dili durumuna getirmeyi amaçlamaktadır Bu amaçların olumlu sonuçlar vermesi, ortaya çıkan ürünlerin toplumun malı olmasına bağlıdır Devletin desteği olmaksızın dilde yapılan devrim, bireysel bir eylem olarak kalır, topluma mal olmaz Dil Devrimi'nin hazırlık evresindeki çabalar, bunun en güzel örnekleridir Türk Dil Devrimi'nin hazırlık evresi olarak nitelendirebileceğimiz ve Tanzimat Fermanı ile başlayan dönemdeki dili temizleme isteği toplumu kapsayamamıştır Ancak Cumhuriyet'ten sonra, 1932 yılında devletin öncülüğünde Türk Dili Tetkik Cemiyeti'nin kuruluşuyla dilde yapılan yenilikler, ulus çapında bir eylem olarak topluma mal olmaya başlamıştır" (Agy, s 32)

Türkçe yapı bakımından çok zengin bir dil olmakla beraber, dünya üzerinde de hala çok konuşulan bir dildir Bu zenginlik her ne kadar içinde yabancı sözcükler bulundursa da, bu durum dilde hiçbir bozukluğa yol açmamıştır Bunun nedeni de, Osmanlı'nın, zamanında barındırdığı azınlıkların olmasıdır Çünkü bu nedenle dilde çok fazla yabancı "sözcük alış-verişleri" olmuştur (Yağmur Akyüz)


Türkler dünyada en çok alfabe değiştiren kavimlerdendir

* Türkçenin bilinen ilk alfabesi Orhun Abideleri'nde yer alan Orhun Alfabesi'dir Bu alfabe 1 yüzyıldan itibaren Göktürkler tarafından kullanılmıştır
* Osmanlı Devleti'nde ise Arap alfabesi üzerinde bir takım düzenlemeler yapılarak Osmanlıca dediğimiz yazı çeşiti kullanıldı
* Türkiye Cumhuriyeti ile birlikte 29 harfli Yeni Türk Alfabesi ise Latin abecesi üzerinde yapılan düzenlemeler sonucu 1928'de Mustafa Kemal Atatürk tarafından kabul edilmiştir

Türkçe ve Türk Dilleri Ailesi. Wol_errorBu resim küçültülmüştür. Resmi orjinal boyutlarında ( 704x265 ) görmek için tıklayınız.
Türkçe ve Türk Dilleri Ailesi. 3-5



Ayrıca günümüzde 20 ayrı Türk yazı dili bulunmaktadır: Türkiye Türkçesi, Gagavuz Türkçesi, Azerbaycan Türkçesi, Türkmen Türkçesi, Kırım Tatar Türkçesi, Karaçay-Malkar Türkçesi, Nogay Türkçesi, Kumuk Türkçesi, Kazan Tatar Türkçesi, Başkurt Türkçesi, Kazak Türkçesi, Karakalpak Türkçesi, Kırgız Türkçesi, Özbek Türkçesi, Uygur Türkçesi, Altay Türkçesi, Hakas Türkçesi, Tuva Türkçesi, Saha (Yakut) Türkçesi, Çuvaş Türkçesi

<blockquote>Ağızları
</blockquote>
Türkiye Türkçesinin genel kabul görülmüş ve yazı diline aktarılmış şivesi, İstanbul ağzından türemiştir Anadolu'da özellikle Karadeniz Bölgesi, Güneydoğu Bölgesi ve de Ege Bölgesi'nde ağız farklılıkları apaçık gözlenmektedir Ancak ağızlar, genellikle insanların belli bir eğitim ve kültür seviyesine ulaşması ile yavaş yavaş terk edilmekte ve toplumda çoğunluğun konuştuğu ağız kabul görmektedir

<blockquote>Dilbilgisi
</blockquote>
Türkçeyi (Türkiye Türkçesi) diğer dillerden ayıran üç özellik şunlardır:

<blockquote>1 Türkçe sondan eklemeli bir dildir
2 Türkçede ses uyumu vardır
3 Türkçede sözcüklerin cinsiyeti yoktur
</blockquote>
Türkçe'nin özellikleri
Türkçe söz varlığının çoğunluğu; öz Türkçe sözcükler, Arapça ve Farsça'dan geçmiş Türkçeleşmiş sözcüklerden oluşmaktadır Arapça ve Farsçadan gelmiş sözcükler o kadar Türkçeleşmiştir ki Arap veya Fars dilindeki halinden oldukça farklıdır ve kimi sözcüklerin anlamı farklılaşmıştır
Türkçede tümce yapısı: Özne, Tümleç, Yüklem şeklindedir
Türkçede kısa yoldan anlatım ön plandadır Örneğin, "sobayı yak" derken "sobanın içindekileri yak" anlamındadır
Türkçede zamirler: ben, sen, o, biz, siz, onlar şeklindedir

<blockquote>Sözcük Türeme Farkı
</blockquote>
Özelliği gereği sona eklemeli bir dil olduğundan Türkçede basit bir kökten çok sayıda sözcük türetmek mümkündür Bu özelliğin bulunmadığı Hint-Avrupa Dilleri kolundan gelen İngilizce, Almanca ve İspanyolca aşağıda Türkçe ile karşılaştırılmıştır

Türkçe ve Türk Dilleri Ailesi. 4-5


<blockquote>Eklerle tümce oluşturma
</blockquote>
Diğer yaygın olarak konuşulan dillerle karşılaştırıldığında, daha az sayıda sözcük ve harf ile daha çok bilgi aktarmak olanaklıdır Diğer pek çok dilde olmayan bir özelliğe göre, bir sözcük köküne ekler ekleyerek, tek sözcüklü tümceler oluşturulabilir

Türkçe ve Türk Dilleri Ailesi. 5-4


<blockquote>Büyük ve küçük ünlü uyumu
</blockquote>
Türkçede büyük ünlü uyumu ve küçük ünlü uyumu olarak bilinen iki ünlü uyumu vardır En yaygın ve kapsamlı olan, büyük ünlü uyumudur Kural dışı kalan çok az sözcükler mevcuttur ki bunların büyük bir kısmını yabancı kökenli sözcükler oluşturmaktadır Bu kurala göre Türkçede bir sözcüğün ilk hecesinde kalın bir ünlü (a, ı, o, u) varsa, izleyen hecelerde de kalın heceler; ince bir ünlü (e, i, ö, ü) varsa, izleyen hecelerde de ince ünlüler yer alır Kelimenin ilk hecesi düz ünlüyle başlamışsa (a,e,ı,i)diğer hecelerde düz ünlüyle devam eder

Örnek:

* Büyük ünlü uyumu : balta - baltalar ; arı - arılar ; top - toplar ; uçak - uçaklar
* Küçük ünlü uyumu : ev - evler ; istek - istekler ; örtü - örtüler ; ünlü - ünlüler


<blockquote>Türkçe'nin Deyim ve Atasözleri
</blockquote>
Bir dilin zenginliğinin göstergelerinden biri deyim ve atasözleridir

Türkçe'de en çok kullanılan deyimlerden örnekler;

<blockquote>* Kulak misafiri olmak
* Yangına körükle gitmek
* Yumurta kapıda
* Etekleri zil çalmak
* Yerin kulağı vardır
</blockquote>
Türkçede en çok kullanılan atasözlerinden örnekler;

<blockquote>* Damlaya damlaya göl olur
* Bugünün işini yarına bırakma
* İşleyen demir ışıldar
* Gün doğmadan neler doğar
</blockquote>
Türkçe'de bulunan ilginç deyim ve atasözleri;

<blockquote>* Fakirin parmağına bir kaşık bal bulanmış, yemeden duramamış
* Kedi (Bazı yerlerde kuş) g görmüş, yara sanmış
* Deveye sormuşlar, senin boynun neden eğri diye Nerem doğru ki demiş
* Türk çalmış, Türkmen oynamış
* Daha karpuz kesecektik (yeni deyimleşen bir sözcük öbeğine örnek)
</blockquote>
Yabancı Dillerle Etkileşimi

<blockquote>Türkçe'ye Geçen Yabancı Sözcükler
</blockquote>
Her ne kadar Atatürk'ün dil devrimi ile Türkçe, kökeni Arapça ve Farsça olan sözcüklerden arındırılmaya çalışıldıysa da, dil devriminin politik etkenlerle aksamasından ötürü bu iki dilden sözcükler, Fransızca sözcüklerle birlikte Türkçe sözlüğün önemli bir bölümünü oluşturmayı sürdürmektedir

Türkçe'de yer alan sözcüklerin toplam %14,33'ü (104481 sözcüğün 14973'ü) yabancı dillerden Türkçe'ye girmiştir:
Basın Dilindeki Yaygınlığı

Tuba Ersöz'ün bir araştırmasına göre, basındaki yabancı kökenli sözcük kullanımı halka göre daha yüksek bir konumda Basın dili halka bilimsel dilden daha yakın olması gerekirken, Türkiye'deki bu tam tersine işleyen olgu dikkat çekici

Araştırmaya göre dil devriminden bu yana basın dilinde Türkçe sözcük kullanımı artmış, Farsça ile özellikle Arapça sözcüklerin kullanımı büyük ölçüde düşmüştür Buna karşın diğer dillerden alınan sözcüklerin kullanımında bir artış olmuştur, ki bu rakamların günümüzde daha da arttığı tahmin edilmektedir

Türkçe ve Türk Dilleri Ailesi. 6-5

<blockquote>Yabancı kökenli sözcüklerden bazı örnekler:
</blockquote>
<blockquote>* Arapçadan: fikir, hediye, resim, insan, saat, asker, vatan, ırk, millet, memleket, devlet, halk, hain, kurban, şehit
* Farsçadan: tahta, pazar, pencere, şehir, hafta, ateş, rüzgâr, ayna, can, dert, hoş, düşman, kahraman, köy
* Yunancadan: liman, kutu, ırgat
* İtalyancadan: avukat, banyo, bavul
* Fransızcadan: lüks, kuzen, pantolon, kuaför, hoparlör, kamyon, sürpriz
* İngilizceden: pikap, tişört
* Almancadan: şalter, şvester, haymatlos
</blockquote>
<blockquote>Türk dilleri ailesi
</blockquote>
Türk dilleri veya Türk lehçeleri olarak Doğu Avrupa'dan Sibirya ve Çin'in batısına kadar uzanan bir alanda ana dil olarak 180 milyon kişi tarafından, ikinci dil olarak konuşanlar da sayılırsa 200 milyon kişi tarafından konuşulan, birbirleri ile çok yakın akraba olan ve 40 ayrı yazı diline bölünen bir dil grubu tanımlanır Türk dilleri Altay dilleri ailesine aittir En çok konuşulan Türk dili, Türkiye Türkçesidir

Türk dillerini diğer dil ailelerinden farklı kılan mühim bir özelliği, konuşucularının uzun süre göçebe olarak yaşamışlığı ve bu yüzden bu dillerin sürekli birbirlerinden etkilenmiş olmalarıdır Türk dillerinin çok sayıda aynı anlamda kullanılan ortak kelimelere sahip olmalarının yanı sıra cümle yapıları da hep aynı kalır Bu yüzden Türk dillerinin bir dil ailesi olmadığı, tek bir dilin lehçeleri olduğu görüşü de yaygındır ve Türk lehçeleri, Çağdaş Türk yazı dilleri veya Türk dilinin kolları gibi adlandırıldıklarına da rastlayabiliriz

Türkçe ve Türk Dilleri Ailesi. 7-5
<blockquote>Türk dillerinin Avrasya üzerinde yayılımı
</blockquote>
Bu tabloda Türk dillerinde cümle yapısının aynı kaldığını gösteren bir örnek görebilirsiniz:

Türkçe ve Türk Dilleri Ailesi. 8-5

Çoğu Altay dillerinde olduğu gibi Türk dillerinde de büyük ve küçük ses uyumu vardır (Özbekçe hariç), yazımda sözcükler son ekler alarak uzarlar ve cümle yapısı özne-nesne-yüklem sırasıyla oluşturulur Kazakça örnek:

<blockquote>* jaz (yaz)
* jazu (yazı)
* jazuşı (yazıcı/yazar)
* jazuşılar (yazıcılar)
* jazuşılarım (yazıcılarım)
* jazuşılarımız (yazıcılarımız)
* jazuşılarımızda (yazıcılarımızda)
* jazuşılarımızdağı (yazıcılarımızdaki)
* jazuşılarımızdağılar (yazıcılarımızdakiler)
* jazuşılarımızdağılard an (yazıcılarımızdakilerden)

Tarih
</blockquote>
Yüzyıllar boyunca Türk dillerini konuşan halklar göçebe hayatı sürdürmüşler ve özellikle İran, İslav ve Moğol gibi farklı toplumlarla birçok alanda etkileşimde bulunmuşlardır Geniş bir tarihe yayılan bu etkileşim sürecinden Türk dilleri de önemli oranda etkilenmiştir Bu etkileşim sürecinde Türk dilleri de kendi aralarında bazen birbirlerinden uzaklaşıp bazen de göçebe yaşam şekli nedeniyle tekrar yaklaşıp kaynaşmışlardır Bu yüzden Türk dil grubu ve içindeki dillerin tarihi gelişimleri kısmen belirsizleştirmiş, bu yüzden Türk dillerinin sınıflandırılmasının birden fazla sistemi oluşmuştur Günümüzde en genel kabul görmüş sınıflandırma sistemi Samiloviç'in kalıtsal sınıflandırması olmakla beraber ayrıntılarda tartışmalar sürmektedir


<blockquote>"Dil" ve "Lehçe" tartışması
</blockquote>
Türkiye'de Türk dilleri ailesinin adlandırılması, ve bu dillerin sadece bir dil mi yoksa birçok diller mi oldukları hakkında farklı fikirler yaygındır Türk Dil Kurumu yayınlarında, önceleri "Türk lehçeleri" adı benimsenmişken, sonraları bu ad yanında "Türk dilleri" deyimine de yer verildiği görülmektedir Ankara Üniversitesi Türk dillerini öteden beri "lehçe" sayar ve "Türk dilleri" deyiminden kaçınır İstanbul Üniversitesi ise, daha aşırı bir tutumla, "lehçe" deyimini yalnız Çuvaşça ve Yakutça gibi öbürlerinden çok farklı iki Türk dili için kullanmakta, bu diller dışındaki bütün Türk dillerini "lehçe"nin de altında bir konuşma türü ("variety of speech") saydığı "şive" sözü ile adlandırmaktadır Bu durumda, Türk dillerinin Türkiye'deki adlandırmalarında üç ayrı görüşle karşı karşıyayız demektir:

1 Sovyet Rus dilcileri, Hint-Avrupa dillerini Indo-Germen diye adlandıran fakat Türk lehçelerini ayrı birer dil sayan bazı Alman dilcileri ve hem Türkolog hem Altayist Talat Tekin: Diller,
2 Türk Dil Kurumu ve Ankara Üniversitesi'nin görüşü: Lehçeler,
3 İstanbul Üniversitesi'nin ve Muharrem Ergin'in kitabını okutan otuzdan fazla üniversitenin görüşü: Çuvaşça, Yakutça ve Halaçça lehçe, diğerleri şive

<blockquote>"Lehçe"nin anlamı
</blockquote>
Dil biliminde bir konuşma türünün dil mi yoksa lehçe (diyalekt) mi olduğunu saptamak için kullanılan tek dil bilimsel ölçüt karşılıklı anlaşılabilirlik ("mutual intelligibility") ölçütüdür Bu ölçüt, sıradan bir kimsenin dille ilgili şu yalın yargısına dayanır: "Aynı dili" konuşan insanlar birbirlerini anlayabilirler, ya da aksine birbirlerini anlamayan insanlar "ayrı diller" konuşuyorlar demektir

<blockquote>Örnek: Altayca-Türkçe karşılaştırması
</blockquote>
1 Ol onçozınañ ozo cortop oturdı = O, herkesten önce gitti
2 Keçe eñirde bis kinodo bolgonıbıs = Dün akşam biz sinemada idik
3 Bu biçik cûkta çıkkan = Bu kitap yakında çıktı

<blockquote>Örnek: Hakasça-Türkçe karşılaştırması
</blockquote>
1 Sírerge par kilerge miníñ mâm çoğıl = Size gelmek için vaktim yok
2 Anıñ üçün ahça tölirge ayastığ = Onun için para ödemek yazık (olur)
3 Ol şkolanı am dâ tôspan = O, okulu henüz bitirmedi

<blockquote>Çuvaşça-Türkçe karşılaştırması
</blockquote>
1 Vírenekensem şkula kayríš = Öğrenciler okula gittiler
2 Kíneke sítel šinçe vırtat = Kitap, masa(nın) üstünde duruyor

Yukarıdaki Çuvaşça cümleleri Türk dil bilimi öğrenimi görmemiş, Çuvaşça öğrenmemiş bir Türk'ün anlayamayacağı derecede farklıdır Türkçe bilmeyen bir Çuvaş'ın da bu cümlelerin Türkçe karşılıklarını anlayamayacağı açıktır O halde, Çuvaşça ile Türkçe arasındaki karşılıklı anlaşılabilirlik oranı sıfırdır ve bunlar iki ayrı dildir Yani yukarıda karşılaştırılan dillerin arasındaki farklılıklar "lehçe" denilebilmesi için yeterli değildir

<blockquote>Türk dilleri ailesi
</blockquote>
Toplam 40 ayrı dilden oluşan, 180 milyon ana dili olarak konuşanı ile Türk dilleri ailesi, Altay dilleri grubunda büyük farkla en büyük dil ailesini oluşturur Dünyadaki bütün dil aileleri arasında yedinci büyük dil grubunu oluşturur ve önümüzdeki on yıllar içinde daha da büyüme kapasitesine sahiptir

Dünyadaki büyük dil aileleri:

<blockquote>* 1 Hint-Avrupa dil ailesi
* 2 Çin-Tibet dil ailesi
* 3 Nijer-Kongo dil ailesi
* 4 Afro-Asya dil ailesi
* 5 Avustronezce dil ailesi
* 6 Dravid dilleri ailesi
* 7 Türk dilleri ailesi (Altay dilleri grubunda)
</blockquote>
Türk dillerinin dünyadaki diğer dil ailelerinin arasındaki yeri

Türkçe ve Türk Dilleri Ailesi. Wol_errorBu resim küçültülmüştür. Resmi orjinal boyutlarında ( 1339x636 ) görmek için tıklayınız.
Türkçe ve Türk Dilleri Ailesi. 9-7


<blockquote>Türk dillerinin coğrafyası
</blockquote>
Türk dilleri, Doğu ve Güneydoğu Avrupa, Batı, Orta ve Kuzeyasya gbi büyük bir coğrafyaya dağılmıştır Bu bölge Balkanlar'dan Çin'e, İran'dan Kuzey Denizine kadar uzanır Asya'nın yaklaşık otuz ülkesinde en az bir Türk dili, sözünü etmeye değer yaygınlıkta konuşulur Bunun yanında Almanya'da büyük bir azınlık Türkiye Türkçesini ana dili olarak konuşur


<blockquote>Çin'in batısındaki Türk dilleri
</blockquote>
Türkçe ve Türk Dilleri Ailesi. Wol_errorBu resim küçültülmüştür. Resmi orjinal boyutlarında ( 1188x665 ) görmek için tıklayınız.
Türkçe ve Türk Dilleri Ailesi. 10-6
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://egitmenim.forum.st
 
Türkçe ve Türk Dilleri Ailesi.
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Atatürk Döneminde Türkçe ve Türk Dil Kurumu
» İmparatorluk Dilleri
» Oktay Sinanoğlu - Bye Bye Türkçe
» Türkçe Öğretiminin Tarihçesi
» Mobbing Kavramının Türkçe Serüveni

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Eğitmenim :: Kültür & Sanat & Tarih :: Tarih-
Buraya geçin: