Her evlilik cinayetle biter, demişti annesi bir gün Simden’e. Kadın için ölümdür. Bu sözleri sayısız aşklar yaşamış ve üç kez evlenmiş birinin söylemesi hem garip hem de mantıklıydı. Ama Simden aşkın dışında bağlar da olduğuna, sevginin, sadakatin aşktan daha kalıcı ve güvenilir olduklarına inanmayı yeğlemişti her zaman. Umutsuzca istemişti bunu, en zor anlarında.
Sara ve Simden, farklı öykülere, farklı değerlere sahip iki kadın, birbirlerini geç tanımış bir anne-kız. Boşanıp yeni bir yaşama adım atmak üzere olan Simden’le, dopdolu yaşamış ama ölümün eşiğinde yalnız ve umutsuz kalmış Sara’nın; hem kendilerini hem de birbirlerini varoluş ve ölüm ekseninde yeniden sorgulayışlarını anlatıyor Hiçbir Aşk Hiçbir Ölüm.
Bu iki kadının aralarındaki ana-kız, sevgi-nefret ilişkisini anlama çabaları ve birbirlerine olan duygularını yerinde ve zamanında dile getiremeyişlerinin acısıyla yüklü bu romanın, aşk, evlilik, özgürlük ve bağlılıkları sorgulayan kalıcı ve çarpıcı konusuyla İnci Aral’ın romanları arasında özel bir yeri var.