Ben maalesef kitap okumayı beceremeyen ve okurken çabuk sıkılan, okuma alışkanlığı olmayan biriyim... Ama tatildeyken bir deneyeyim diye eşimin bitirdiği kitabı elime aldım ve 376 sayfalık kitabı 2 günde bitirdim... Bana göre muhteşem bir kitap...
Bu arada yaptığım kısa araştırma sonrası kitap Yönetmen Marc Forster tarafından da aynı isimle (The Kite Runner) filmleştirilmiş...
Kitap Hakkında: Emir ve Hasan, Kabil'de monarşinin son yıllarında birlikte büyüyen iki çocuk... Aynı evde büyüyüp, aynı sütanneyi paylaşmalarına rağmen Emir'le Hasan'ın dünyaları arasında uçurumlar vardır: Emir, ünlü ve zengin bir işadamının, Hasan ise onun hizmetkârının oğludur. Üstelik Hasan, orada pek sevilmeyen bir etnik azınlığa, Hazaralara mensuptur.
Çocukların birbirleriyle kesişen yaşamları ve kaderleri, çevrelerindeki dünyanın trajedisini yansıtır. Sovyetler işgali sırasında Emir ve babası ülkeyi terk edip California'ya giderler. Emir böylece geçmişinden kaçtığını düşünür. Her şeye rağmen arkasında bıraktığı Hasan'ın hatırasından kopamaz.
Uçurtma Avcısı arkadaşlık, ihanet ve sadakatin bedeline ilişkin bir roman. Babalar ve oğullar, babaların oğullarına etkileri, sevgileri, fedakârlıkları ve yalanları...
Daha önce hiçbir romanda anlatılmamış bir tarihin perde arkasını yansıtan Uçurtma Avcısı, zengin bir kültüre ve güzelliğe sahip toprakların yok edilişini aşama aşama gözler önüne seriyor.
Uçurtma Avcısı'nda anlatılan olağanüstü bir dostluk. Bir insanın diğerini ne kadar sevebileceğinin su gibi akıp giden öyküsü...
Alternatif Bilgi: Khaled Hosseini’nin yazdığı “The Kite Runner” adlı kitap, yayınlandığı günden itibaren çok büyük ilgi görerek USA Today gazetesi kitap editörü Craig Wilson’un tabiriyle “rüzgarı yakalayan bir kitap” oldu. İlk baskısı sadece 50.000 adet olarak yapıldığı halde sonradan 17. baskısına ulaşarak kısa sürede 1,4 milyonluk satış rakamına ulaştı. 2005 yılı Eylül ayından itibaren çok satan kitaplar listesinde yer almaya başladıktan sonra listelerden hiç inmeden başta USA Today ve San Francisco Chronicle olmak üzere gazete ve dergilerin listelerinde uzun süre kaldı.
New Jersey’in Ridgewood kesiminde bağımsız bir kitabevi olan Bookends’in sahiplerinden Walter Boyers, mükemmel bir zamanlamayla piyasaya çıkarılan kitabın satışlarının hiç azalmadığını belirterek, “Bu yıl da en az geçen yılki kadar kitap sattık” diyor.
Khalid Hosseini’nin yayıncısı Riverhead Books yetkilileri ise, “The Kite Runner” mucizesinin hızla gelişmesinde “dilden dile yayılma” olgusunun önemli yeri olduğunu vurgulayarak, “Anneler kızlarına söyledi. Arkadaşlar birbirini arayarak tavsiye etti. Her aramada bir kitap satışı gerçekleşti” diyorlar.
Kitabın promosyon çalışmalarına Khaled Hosseini’nin kendisi de yoğun olarak katıldı. Çeşitli kentlerde düzenlenen “Kite Runner” akşamlarında yer almak için her hafta yollara düşerek Afganistan davasına katkıda bulunmak için para toplanmasına da yardımcı oldu.
Bir zamanlar kendi ülkesinin “istenmeyen çocuğu” ve “üvey evladı” muamelesi gören Khaled Hosseini, kitabın dünya çapında gördüğü yoğun ilgi karşısında şaşırdığını gizlemeyerek, “Aslında bu kitabı yazarken dünyanın o bölgesine ilgi duyan küçük bir okur grubuna hitap edeceğini düşünmüştüm. Ancak okuyucu kitleleri hızla büyüyünce ben de hayretler içinde kaldım” diyor.
Ridgewood Kütüphanesinde düzenlenen etkinliğe katılanlar arasında yer alan Hosseini hayranı Barb Vedder, bu durumu “Kitabı ben okudum, kayınvalidem okudu, kocam okudu, kuzenim okudu, hepimiz etkisinde kaldık” sözleriyle dile getiriyor.
New Jersey’deki Our Lady of Mount Carmel cemaatinin dini lideri Ashley Harrington ise, kendisinin de Kite Runner hayranları arasında olduğunu belirterek, “Bu kitap bir zamanlar yapılan yanlışı doğruya çevirerek günahın kefaretinin ödenmesini anlatan bir kitaptır. İnsanlara her zaman doğruları söylemeliyiz. Gerçek her zaman gerçektir. İster New Jersey’de olsun, ister Afganistan’ın Kabil kentinde olsun bu gerçek değişmez” diyor.
Afganistan’ın ABD Büyükelçisi Said Tayeb Jawad bile “The Kite Runner” üzerindeki övgülere katılarak, New York’taki Etik Toplum Derneği’nin etkinliğinde yaptığı konuşmada, “Bu kitap sayesinde Afganistan için duyulan iyiniyet düzeyi olağanüstü arttı. Ülkemizle ilgili bilginin her yere kanalize olması sağlandı” şeklinde konuştu.
Düzenlenen etkinliklerin hemen hepsinde Khaled Hosseini’ye yöneltilen tek bir soru vardı: Acaba “Kite Runner” otobiyografik bir kitap mıydı?
Ünlü yazar bu soruya hem evet, hem de hayır şeklinde cevap veriyordu. Evet diyordu, çünkü 60’lı yıllar Kabil’in de doğup büyümüştü. Babası bir diplomattı. Evde hizmetçileri vardı. Sovyet işgalinden sonra herşeylerini kaybetmeleri üzerine Kuzey Kaliforniya’ya göç etmek zorunda kalmışlardı.
“Kitapta benden bazı kısımlar olduğunu söylediğimde insanlar yeterince tatmin olmuyorlar. Paralellikler var elbette ama kitap kulüplerinin ilgisini çekmek için bazı şeyleri belirsiz bırakıyorum” diyor bu konuda…
“The Kite Runner”la ilgili olarak beyninde ilk kıvılcımların, CNN’de izlediği bir haber programında Taliban’ın uçurtma uçurmayı yasakladığını öğrenmesiyle geliştiğini belirterek, “Uçurtmayı bile yasaklamanın çocuklar için zalimce bir durum olduğunu düşündüm” diyor.
“Kite Runner”ı ilk başta kısa öykü şeklinde yazdığını, ama Esquire ve The New Yorker gibi dergilerden red cevabı aldığını söylüyor. 2001 yılında meydana gelen 11 Eylül trajedisinden sonra bir arkadaşının, eldeki kısa öyküyü genişleterek romana dönüştürmesini teklif etmesi üzerine onun sözünü dinleyip yeni baştan yazdığını sözlerine ekliyor.
DreamWorks tarafından filme aktarılma projesi gündeme gelince senaryo taslağını okuyup beğendiğini, sadece birkaç öneriyle katkıda bulunduğunu belirtiyor.
Khaled Hosseini’nin “Dreaming in Titanic City” adını taşıyan ikinci kitabının konusu da Afganistan’da geçiyor ve iki kadın arasındaki 30 yıllık dostluğun öyküsü anlatılıyor. Hosseini’nin tanımlamasına göre bu kitapta “insanların birbirine davranış biçiminin çok mükemmel olabileceği gibi aynı ölçüde iğrenç de olabileceğinin” öyküsü yer alıyor.
İkinci kitabında baş kahramanlarının ikisinin de kadın olmasından duyduğu mutluluğu da şu sözlerle ifade ediyor: “Böylece ilk kitabımın otobiyografik olup olmadığına yönelik sorulara da sonsuza kadar nokta konulacağına inanıyorum.”
KHALED HOSSEINI KİMDİR
“The Kite Runner”ın yazarı Khaled Hosseini, Afganistan’ın başkenti Kabil’de 1965 yılında dünyaya geldi. Beş çocuklu ailenin en büyük oğluydu. Annesi, Kabil’deki büyük bir kız lisesinde Fars Dili ve Tarihi öğretmeniydi. Diplomat olan babasının 1976 Fransa’daki Afgan elçiliğine tayin edilmesi üzerine Khaled’in ailesi Paris’e taşındı.
Normal olarak 1980 yılında ülkeye geri dönmeleri gerekiyordu ama o yıl Afganistan’da kanlı komünist darbesi ve Sovyet işgali gerçekleşti. Bu durum karşısında ülkeye dönmek istemeyen Khaled’in ailesinin, politik mülteci olmak için Amerikan makamlarına yaptığı başvuru kabul edilince 1980 yılında Kaliforniya’daki San Jose kentine yerleştiler. Orada Santa Clara Üniversitesi’ne devam etti ve San Diego Tıp Fakültesinden mezun oldu. 1996 yılından beri dahiliye dalında pratisyen hekim olarak doktorluğuna devam etmektedir.
Evli olan Khaled Hosseini’nin Haris adında bir erkek, Farah adında bir kız çocuğu vardır. “The Kite Runner (Uçurtma Avcısı)” ilk romanıdır.